intihar eden travesti

İNTİHAR EDEN TRAVESTİ

Üç beş sene kadar öncesi, İstanbul’da bir arkadaşımın daveti üzerine hava değişimindeyim.Hayatın rütninden bir kaç gün olsun çıkmak, farklı yerler gezmek,görmek ve arkadaşımla özlem gidermek amaçlı kaçtım Ankara’dan. Saolsun kadim dostum istanbuldaki tüm arkadaşlarıyla tanıştırdı,gezdik,tozduk fazlasıyla eğlendik. Bir akşam üstü çok sevdiği bir gurup arkadaşına yemeğe davetliydik. Birbirinden dost canlısı arkadaşları ile tanıştık. Hani derler ya; ”HERKESİN BİR HİKAYESİ VARDIR” Bankacı,çok sevimli bir arkadaş, hayatını paylaştığı eşi ve bir de kendi halinde,son derece samimi,içten,canayakın bir travesti arkadaş.Hep birlikte kendilerince bir dünyaları var.Son derece saygılılar birbirlerine,sevecenler.Güzel bir akşam yemeği ve neşeli bir sohbetin ardından travesti arkadaş,çalışması gerektiği için hazırlanmaya başladı bir taraftanda sohbet ediyoruz. Başka bir İlden gelmiş İstanbul’a. Ailesi, durumundan dolayı çok bunaltmışlar. Memleketinde normal mesleğinde çalışırken yine durumundan dolayı çok rahatsız etmiş çevresi. Çareyi İstanbula gelmekte bulmuş ve bir süre işsizlik sıkıntısı yaşamış.Daha sonra tanıştığı yeni arkadaşlarla, yeni bir çevrede hayat bulmaya çalışmış.Kısa süreli farklı farklı işlerde çalışmakta bir hayli zorlanmış. ****************************************************************************

(Şuan burda, bunları yazarken o kadar kolay deyil aslında! ”eee sonrada iş hayatı yürümeyince farklı ortamlara mı girmek gerekir” diyebilecek bir çok insan vardır eminim. Bende onlara diyorumki burdan; Hani bir atasözü vardır ”AÇ İNSAN FİKİRLERİNİ YERMİŞ” veya NASRETTİN HOCANIN, damdan düşüpte başına toplanan ahalinin, ”İYİMİSİN HOCA” diye sorduklarında; ” BANA DAMDAN DÜŞEN BİRİNİ GETİRİN” hikayesi en güzel cevap.) ***************************************************************************

Akşam belirli bir saatte çıkıp, ihtiyacı miktarında kazandıktan sonra evine döndüğünü,ama böyle bir iş hayatını hiçbir şekilde bir türlü kabullenemediğini dile getirirken,samimeytini ve sıkıntısını anlayabilmiştim aslında… Bir an önce o anki ortamlarını sonlandırmayı, belki İstanbulda, yeterince sermayesini kazandığında, kendine göre tekrar bir iş yeri açmayı planladığından bahsetmişti. Bende İnşallah diyerek sevinmiştim o zaman. Hazırlığını yaptı, bizlerle vedalaştı ve kurtlar sofrasına çıktı:(… İlk ve son görüşümmüş meğer:((( Sonrasındaki bir kaç gün içinde Ankara’ya döndüm . Günler,haftalar,aylardan sonra bir telefon geldi İstanbuldan, arkadaşımdan. Çok kötüydü sesi, ”ÇOK FENA BİR ŞEY OLDU GÜNEŞCİM” dedi kısık ve bitkin sesiyle. Ne oldu canım demeye kalmadan,”HANİ YEMEĞE GİTTİĞİMİZ ARKADAŞLARIM VARDIYA; SABAH UYANDIKLARINDA TRAVESTİ ARKADAŞLARININ,ODASINDA KENDİNİ ASTIĞINI GÖRMÜŞLER:((( BİR DE NOT: ”İNTİHARIMDAN KİMSE SORUMLU DEĞİLDİR, DAHA FAZLA BÖYLE YAŞAYAMAZDIM” MXXX