travestilerin hayalleri idealleri

TRAVESTİLERİN HAYALLERİ

İlkokul yıllarımdan çok sevdiğim sıra arkadaşımla yıllardan sonra bir gün
derin bir sohbet içerisindeyiz. Kendi ortamımdan yine bir transeksüel
arkadaşım sonradan aramıza katılıyor ve sohbetimizin rengi değişiyor.
Yılların dostluğuna dayanarak soruyor arkadaşım;
NEREYE KADAR BU HAYAT? İDEALLERİNİZ NEDİR?
Diğer arkadaşım cevaplıyor; ”kimseye muhtaç olmayacak bir güçte olmak.
En azından kirada oturmak yerine kendi evimizde oturmak, aylık sabit bir
maaş gelirimiz olmadığı için, bir miktar yatırım yapmak vs.”
Arkadaşım, ”Ama ya bunun sonu gelmezse, istediklerinize sahip olduktan
sonra, ya yeni hedefler çıkarsa” diyerek endişeleniyor adımıza.

Bir travesti bireyin, en büyük kaygısı, bir çok insanın temel kaygısından farksız
aslında. Öncelikle başını sokabilecek kendisine ait  bir evinin olması, sağlık
güvencesi adına, bellirli bir yıl sigortasını yatırmış, veya yatırabilecek güçte
olması. Belirli bir yaşa geldiğinde, varsa şayet ömrümüz o yıllara dek.
Kimseye muhtaç olmadan hayatını devam ettirebilecek bir gelirinin olması,
bizlerinde olmazsa olmaz endişelerimizden. Nefsin, hayalin bir sınırı yok.
”Yakışıklı, aklı başında, işi gücü olan, bize kadınlık duygularımız yaşatabilecek,
bu hayattan çekip kurtarabilecek bir eşimiz olsa fenamı olur:))) deyince…
Kahkahasını tutamıyor aradaşım. Şaka bir tarafa, travestilerin çogunlukta
bir bölümünün en büyük ideali ve hayali öncelikle normal bir bayan kadar
naturel ve güzel olabilmek aslında. Toplumda dikkat çekmeden yaşayabilmek!

”BEN TRAVESTİYİM, HERKES BENİ BÖYLE KABUL ETSİN”diye direten istisna
bir kaç arkadaş var tabiki. Onlarda farkındalar dikkat çekmeden
yaşayamayacaklarının ya da teşhir duyguları akıllarından daha
ön planda çalıştığı için hayalleri bir star ışığında yaşayabilmek.

Genelde Aklı başında arkadaşlarımdan duyduğum; ”oturduğum evimin dışında
sağlık güvencemi garanti altına alabileyim, altımda bir arabam olsun, bir de aylık
kira getirisi olan bir gayrimenkulden aylık bir maaş gibi, ihtiyaçlarıma desteğim
olsun başkada bir şey istemiyorum” şeklinde aslında. Ne zamanki bu hayaller,
daha lüks bir hayat yaşamak adına sınırlandırılamadığında, işte o zaman tehlike
çanları çalmaya başlıyor.